"Dünyanın En Güzel Sineği"


Holcocephala fusca, yani "haydut sinek"... Kocaman kocaman gözleri ile dünyaya bakan bu sinekler böcekler dünyasında önemli bir yer tutuyorlar. 

 Çünkü bu sinekler çekirgeden, eşek arısına bir çok böceği yiyebiliyor. Çevre bilimciler bu durumun doğanın dengesi için önemli bir rol oynadığını söylüyorlar.

 Fotoğraf ise Thomas Shahan'a ait. Onun için fotoğraftaki haydut sineği "dünyanın en güzel sineği."

Böcekler dünyasında makro fotoğraflar çekmeyi çok seven Shahan, bu kareyi çekerken hayli zorlandığını da itiraf ediyor.
Bu zorluğun nedenini ise şöyle anlatıyor: "Normal koşullarda haydut sinekler en zorlu rüzgarda bile üzerine tünekdikleri yapraktan uçmazlar. Siz de bundan cesaret alıp kameranızı elinize almaya kalkarsanız yanılırsınız, çünkü bu sinekler kamerayı kıpırdatır kıpırdatmaz uçuveriyorlar. Nihayet fotoğrağraftaki bu tatlı sine onu çekmeme izin verdi. Gerçi bu da pek kolay olmadı. Gördüğünüz kareyi ancak 66 boş çekimden sonra elde edebildim."

Fotoğraflar İçin Tıklayın.


"İşimiz Kopenhag’da Bitmedi!"

Kopenhag İklim Zirvesi'nin bitmesinin ardından, Greenpeace tarihi Galata Kulesi’nin üzerine Türkçe, Arapca, İbranice ve İngilizce olmak üzere dört dilde ‘Kopenhag: İşimiz bitmedi!’ mesajını projeksiyonla yansıttı.

Greenpeace bu konuda şu açıklamayı yaptı:
Greenpeace bu eylemiyle Kopenhag sürecini tıkayan büyük devletlerin yanı sıra, Ortadoğu liderlerini de çok geç kalmadan daha güçlü ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşmayla iklim değişikliğini engellemeye çağırdı. Eylem bugün ve yarın dünyanın dört bir yanında Greenpeace tarafından çeşitli ülkelerde gerçekleştirilecek olan uluslararası tepkinin bir parçası.
Devlet adamlarının sözde bir anlaşma üzerinde anlaşarak başarısız olduklarını söyleyen Greenpeace Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı ‘Liderler, Kopenhag’da batırdıklarını, 2010 yılında düzeltmek zorundalar. Bölgemiz iklim etkilerine son derece hassas. Eğer daha güçlü ve yasal olarak bağlayıcılığı olan hedefler üzerinde anlaşılmazsa su sıkıntısı, gıda güvensizliği ve bulaşıcı hastalıklar milyonlarca insanı etkisi altına alacak. Bu nedenle başta Türkiye olmak üzere, tüm Ortadoğu liderleri iklim değişikliği ile mücadelede üzerlerine düşen sorumluluğu almalı ve daha güçlü bir anlaşma talep etmeye başlamalıdır’dedi.



Kopenhag anlaşması büyük ülke liderleri tarafından durumu kurtarmak için ileri bir adım olarak nitelendirildi. Halbuki kaçırılmış tarihi bir fırsat olmasının yanı sıra, Taraflar Konferansı tarafından yasal olarak kabul edilmediği için siyasi bir bildirgeden öte bir anlam taşımıyor. Gelişmiş ülkeler için ciddi salım azaltım hedeflerini içermiyor. Anlaşmanın baştan beri zayıf düşürülmesi için büyük çaba gösteren fosil yakıt sektörüne büyük ödünler veriyor.
Atıcı ‘Türk delegasyonu hiçbir salım azaltım hedefi koymadığı için zirveden zafer kazanmış gibi döndü. Artık Başbakan Erdoğan, kendi halkının geleceğine ne ölçüde önem verdiğini kanıtlamak için iklim politikalarını yakından izlemeye başlamalı. Türkiye perdenin ardında saklanan fil olmaktan bir çıkar sağlayamayacağını anlamalı’ dedi.
Konferansın sonucunda kayda değer olarak çıkan tek sonuç, gelişmekte olan ülkelere ormanlarını korumak, düşük karbon ekonomisine geçiş yapmak ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için yıllık 100 milyar dolara çıkan finansal yardım üzerinde anlaşılmış olması. Bunun gerçekleşmesi için yeni İklim Fonu Mekanizmaları kurulacak.
Ancak konferans yasal bağlayıcılığı olan bir hedef üzerinde anlaşılmadığı için, tarihin en büyük kaçırılmış fırsatı olma özelliğini koruyor. Adil, güçlü ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşma için.