Kendinle Saklambaç / Müge Sandıkçıoğlu

1996 yılının filmi olmasına rağmen, basiretim mi bağlanmıştı, üzerine çok da düşmemiş miydim, “nasıl seyredeceğim?” diye dert edip oturup kalmış mıydım bilmiyorum, sonunda dün “Trainspotting”i izledim. Filmin zaten kült olmasının arkasına sığınıp, kalkıp filmle ilgili sinemasal yorumlara girmeyeceğim; bilenler bilir, daha ne diyeyim ki ben bu filmle ilgili? Zaten bana da düşmez. Bana düşebilecek ancak “bunca yıldır izlememiş olmama yazıklar olsun!”...

yazılar / Gülşah Akbulut

babtanrım içimde olduğuna dair rivayetler var hadi çık içimden ben seni ne görüyorum ne de hissediyorum çünkü sahip olmak istemiyorum sana yanımda yöremde ol istiyorum insanların tanrıları var onlardan yardım dileyerek, birbirlerine kelepçeli geziyorlar bunu istemiyorum varlığını yanımda yöremde diliyorum ben kötüyü severim en çok daha gerçektir her yanındadır iyiliklerin tanrısı onlarınki her şeyden biraz bulunsun ----sevklişe sözler duymak istiyorum,...

Roma ‘da Bile Hala O Endişeli New York Entellektueli / Efsun Güztoklusu

“Roma ‘da bile hala o endişeli New York entellektueli” Woody Allen, son filmi ‘’To Rome with Love”in New York Times’da yayımlanan eleştirisinde böyle tanımlanıyor. Filmin Woody Allen tarafından bizzat oynanan karakteri şöyle diyor’’Beni psikanaliz etme… Birçoğu denedi ama başaramadı…” Evet… 40’tan fazla filme, Oscar dahil bir çok ödüle rağmen, Woody Allen hep bu kendini imkansız olarak niteleyen Ortodoks Yahudi asıllı, burjuva dünyasında ait...

Tren Yolculuğu / Taner Özbek

"yağmurun altında duran bir trendenhüzünlü daha ne var ki hem dünyada?"-pablo nerudaKendi hikayesi olan yolculuklardır.Tren dağların arasında süzülmekte, Köln'e ulaşmak için bir saat kaldı. Raylara paralel, sol tarafımda trenle beraber nehirde süzülmekte. Nehrin diğer yakasında sıra sıra evlerin arkasındaki tepelerin en yükseğinde görkemli bir şato, sessiz ve sakin yerinde, geçenleri seyrediyor. Belki içinde hala yaşayan birileri vardır, ya da müze...

Düş Yitimi / Neşe Tekin

"Bu otobüsler insanı istediği yere en sonunda götürür. Otobüslere inanıyorum." Orhan Pamuk      En çok da şehirlerarası otobüs terminallerinde anladım; kentleri bırakmanın, kentin sokaklarından, varsa kordon boyundan - yoksa kitapçılarından- eski, yeni kitapların yanyana konulduğu rafların parlaklığından ayrılmanın hüznünün ne de çok can yakabildiğini.     Kentte bırakılan insanlarımızın sıcacık gülümseyişlerinden,...