İletişimdeki Kopukluk - Veysel Tunç

İletişim, ya da iletişimsizlik dünyanın ortak sorunlarının başında geliyor maalesef. İletişimdeki kopukluk, kendisiyle beraber diyalog yetersizliği ve monoton yaşamak gibi birçok olayı sistematik bir şekilde doğurur. Bu olaylar zincirinde susan insan, soru soramaz hale gelirken, bundan çıkarı olanlar kazanıyor ne yazık ki. Bir öğrenci olarak akbil örneğini vermek istiyorum. Çünkü şoför ya da bir muavine parayı uzatıp bir iki kelime konuşacağımıza akbil basıp geçiyoruz. Sadece bir işe programlanmış robotlar gibi. Soru soramadığı için diyalogdan mahrum kalan insan, haliyle sorunun cevabını bulamaz ve zamanla bir bıçak misali körelir. İşleyen demir pas tutmuş olur. Peki iletişim sadece soru soramamak mı? Tabi ki hayır! Bir diğer önemli sebebi ise az okumak ve yeterli bilgi birikiminden yoksun olmaktan gelmektedir. İlkokul çağındaki öğrencilere hep kitap okumanın faydaları ve bol kitap okumaları söylenir. Bunun öneminin geç anlaşılır olması sonucunda bıçak örneğindeki gibi körelmiş bir toplumu doğurur. Monotonlaşan bir yaşamın en keyifli zamanları bile rutinleşip, unutulmuş olur. Bu söylediklerim bir kenarda dururken diyalogun da sorularla zenginleştiğinin altını çizmek istiyorum. Hele ki karşılıklı soru cevap varsa ayrı bir ahenk oluşur. Diyalogun tabiatında olmalı bu. Ama tek taraflı diyalog soru soran kişinin kredisinin tükenmesiyle biter. Ortalığı bir sis alır götürür; sessizlik! Bu iki kişi arasında büyür zamanla sayısı artar ve sinsice yaşamımızın merkezine yerleşmiş olur. İşte iletişimsizlik buradan başlar. Örnek basit görünse de içinde barındırdığı sorun büyük.
Zaranın neresinden dönsek kar deyip, bunun için çok çalışmamız gerekir. Hadi biz neyse, peki ya bizden sonrakiler ve onların da sonrakileri… Nereye bu gidiş!
Veysel TUNÇ.
Şubat 2010
Malatya