AVRUPA'DA YAŞANAN GELİŞMELER VE BASIMEVİ ( MATBAA )

Basımevinden önce mektupla haberleşme ve el yazması kitap ile bilgi aktarımı sağlanıyordu ancak bunların sadece alıcısını haberdar etmesi ve her isteyene haber ulaştıramaması ve pahalıllığı sebebiyle sadece zenginlerin kitaplıklarında bulunurdu.Oysa basımevi her bireyin aynı haber ve bilgiyi edinmesini sağlayabiliyordu.Böylece seçilmişlerin karşısına ilk kez sade vatandaşın çıkması ve burjuva sınıfını oluşturmasını gerçekleştirmiştir.Avrupayı 5. ile 14. yüzyıllar arasında gerici yapı içine sıkıştıran ortaçağından kurtaran ve rönesansı arkasından da reformu başarıya ulaştıran öğelerin başında basımevi ve ürünleri gelir.Gazetenin öncüsü olarak avrupada 1450'lerde ''Haber Yaprakları'' belirmiş,17. yüzyılın ilk yılarında ''süreli yayın(gazete)'' 1660' da ise ilk günlük yayın ortaya çıkmıştır. Bu rolün gerçekleşmesinde baş rolü,1440'larda avrupada beliren ve hızla bütün kıtaya yayılan basımevi(matbaa) oynamıştır.(Orhan Koloğlu''Basın Tarihi'')
Her alanda hızlı bir yenileşme yaşanmış sanayi devrimiyle hızlı bir üretim ve tüketim gelişmiş ve buna bağlı olarak da basımevleri de hızlı bir gelişme yaşamış ve bilgiye her kesimin kolayca ulaşması mümkün olmuşken osmanlı bu gelişmelerin dışında kalmıştır.osmanlıya basımevleri avrupadan yaklaşık 300 yıl sonra geldiğini düşünürsek osmanlının örnek almaya çalıştığı avrupayla arasındaki fark daha da net ortaya çıkar.
OSMANLIDA İLK GAZETELER
Osmanlıdaki yahudiler,rumlar ve ermeniler ticari amaçla kullanılmak üzere basımevlerini kumuşlardır. Örneğin;yahudilerin 15.yüzyılın sonlarında kurdukları matbaalarda yalnızca ibranice eserler basmışlardır.Ermeniler 15.yüzyılda istanbulda matbaa kurmuşlardır. Türkler ise türkçe harflerle ilk kitap basımını 1729'da gerçekleştirmişlerdir.Macar kökenli İbrahim Müteferrika ile Paris Büyükelçisi Yirmi Sekiz Mehmet Çelebinin oğlu Sait Efendi'yle birlikte uzun uğraşılardan sonra şeyhülislamın fetvasından sonra izin verilecektir.

VAKAY-İ MISIRİYE
İlk türkçe gazetenin Takvim-i Vakayi olduğu sanılırdı ancak basın tarihi konusunda araştırmaları bulunan Orhan Koloğlu ilk türkçe gazetenin takvim-i vakayiden üç yıl önce yayınlanan vakayi mısıriye olduğunu ortaya çıkarmıştır.Mısır'da Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yarısı türkçe yarısı arapça olmak üzere çıkarılmıştır.
TAKVİM-İ VEKAYİ ( 1831 )
II.Mahmut ordu ve bürokrasi başta gelmek üzere o döneme dek yaptığı ıslahat ve yenileşme haraketlerinin arasında içte ve dışta olup bitenler konusunda Osmanlı'da kulaktan kulağa dolaşan söylentiler yerine gerçeğe dayandırılmış bir gazete yaınlanması düşüncesini eklemiş ancak devlet tarafından çıkarılan bir gazete olşması sebebiyle makaleler devletim görüşlerini yansıtıyordu.
CERİDE-İ HAVADİS (1840 )
Takvim-i Vekayiden sonra ilk özel türkçe gazetedir.İstanbul'da oturan ve muhabirlik yapan William Churchill adlı ingiliz tarafından çıkarılmıştır.Üsküdar taraflarında avlanırken bir türk çocuğunu yaralayan churchill tutuklanınca ingiliz uyruklu olduğundan kapitülasyonlar gereğince ingilterenin şiddetli protestolarıyla karşılaşıldı.Churchill serbest bırakılır ve özür dilemek için de churchill'e çeşitli armağanlar ve gazete çıkarma izni de verilir.Böylece ilk özel türkçe gazetesi bir ingiliz tarafından çıkarılır.
Ceride-i Havadis'in dış ülkelerde muhabiri fazladır o yüzden de dış haberler ağırlık verilmiştir.Okuyucuları aydın kişiler,devlet memurlarıdır.Batıdan makale ve şiir çevirileri yapılmış ve böylece batı hakkında az çok bilgi sahibi olunmuştur.
TERCÜMAN-I AHVAL ( 1860 )
Şinasi ve Agah Efendi tarafından çıkarıldı. Bati kültür ve düşüncesine açılma girişimleri ve yenilikler ilk başta bizzat devlet tarafından daha sonra da batılılaşma çzlemi taşıyan aydınlar eliyle basın yayın hayatını canlandırdı.İzin işlemleri sırasında Agah Efendi yabancıların bikle gazete çıkarabildiği bir ülkenin kendi yurttaşlarına neden gazete çıkarma hakkının verilmediğini sormuştur.Tercüman-ı Ahval ciddi bir kamuoyu oluşturmuştur.Gazete Ziya Paşa tarafından ele alınan eğitim ve yönetimdeki aksaklıklar nedeniyle kapatılmıştır.
TASVİR- EFKAR ( 1862 )
Şinasi tarafından devletten yardım almadan çıkarılan türkçe ilk fikir gazetesidir.Halka bir gazetenin ne olması gerektiğini açıklamıştır. Şinasi gazete'de mali reformları,eğitimdeki aksaklıkları ve dış ilişkilere , hükümetin yaptıklarına karar ve uygulamalarına karşı eleştiri getirmiştir.Düşünceleriyle osmanlı yönetiminin tepkisine yol açan şinasi paris'e kaçınca gazetenin yönetimine Namık Kemal geçmiştir.
Yayınlanan diğer gazeteler ; 1866'da Ali Suavi tarafından Muhbir,1869'da Basiret, 1877'de İbret gazeteleri istibdat dönemine kadar yayınlanmıştır.