Mütareke ve Kurtuluş Dönemi Basını / Elif Soykan

Türk tarihinde basına karşı kısıtlamalar,dolaylı-dolaysız her zaman karşılaşılan sorunların başında gelmiştir.Fakat;savaş dönemi olmasına rağmen Türk Basın Tarihi'nin en hür ve çoksesli dönemi Mütareke ve Kurtuluş Dönemi basınıdır.Bu basın,1818-1923 yılları arasını kapsar.Yani Kurtuluş Savaşı(Milli Mücadele Dönemi)'inden bir yıl hazırlık öncesi ve hazırlık evresi ve Cumhuriyet in ilanına kadar olan süreçtir. Bu dönemde bazı gazeteler ve gazeteciler manda ve himayeyi kabul etmeyi öngörmüş,bazıları padişaha sığınmak gerektiğini düşünmüş,bazı aydınlar da Mustafa Kemal'in ve Milli Mücadelenin yanında olmuş,başka bir kurtuluş yolunun olmadığının farkında olmuştur. İttihatçı Hükümetin düşmesi ve Mondros ateşkesinın imzalanması basında da yepyeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Türkiye 1.Dünya savaşından yenik çıkmıştır.Mondros Mütakeresi ,karşı tarafa,Osmanlı ülkesini ufalayabilecek haklar tanımıştır ve dolayısıyla Osmanlı,ya tarihten silinecek ya da kurtarılabilecek parçası ile yeni bir oluşum içine girecekti.Bu dönemde Mondros Mütakeresi şartları ve İzmir işgali milletin aklını başına getirdi. Osmanlı mirası ve Türk ulusunun geleceği hakkındaki hesaplaşma 1919-1922 yılları arasında işbirlikçi basınla Milli Mücadele basını arasında verildi. Aydınlar bu dönemde insanların silah kadar gazeteye de ihtiyacı olduklarının farkına vardı ve gazeteler mantar gibi türemeye başladı.

İlk hareket Mustafa Kemal den geldi.Mustafa Kemal in ulusal direnişi örgütlemeye başladığında ilk girişimi, haber akımını kontrol altına almak için telgraf ağına el koymak olmustur.İkinci adım İrade-i Milliye gazetesinin yayın hayatına geçmesidir.Daha sonra Mustafa Kemal hedefini daha açıkça belli eden Hakimiyet-i Milliye gazetesini çıkarmıştır.Bunu da Anadolu Ajansı ile Matbuat Umum Müdürlüğünün kurulması olmuştur. Bu dönem de bir de İstanbul basını vardır ve bu basında Milli Mücadeleciler ve Hilafetçiler karşı karşıya gelmiştir. 1922 eylülünde zaferin kazanılmasıyla,hem Kuvayi Milliyeye karşı olan Türkçe basın hem de azınlık basını bir anda ortadan yok olmuşlardır.Böylelikle 1919 da Kemalist Anadolu'da başlayan tek dilli basın ortamı 1922 tarihinden itibaren bütün Türkiye ye yerleşmiş olacaktır. Bu dönem Kemalist çizgide,Milli Mücadeleye destek veren ve hür ve çoksesli bir dönem olarak Türk Basın Tarihinde yerini almıştır.