Karar[sızlık]! / Cemal Gökhan Aslan

Karar! Önemli bir kavram insan yaşamı boyunca hep bu kavramla karşı karşıya kalıyor. En basitinden bir lokantaya gidince bile bu kavrama ihtiyaç duyuyoruz. Yiyeceğimiz yemeğe dahi karar vermek zorundayız yani neredeyse bu bizim yaşamımızla özdeşleşmiş.
Hiç düşündünüz mü? Aldığımız kararların yüzde kaçı doğru ya da yanlış? İnsan bazen kendini süzgeçten geçirme ihtiyacı duyuyor. Bilmiyorum insanların kaçı bunu yapıyor, ama bunu yapan insan kendini bilen insandır. İçimizde o kadar çok düşünce besleriz ki bunları yapmaya karar vermek için çoğumuzun ömrü bile yetmiyor. Evet, karar! Bazen öyle kararlar vermek zorundayız ki üzüleceğimizi bile bile bazı konularda katı kalpli davranmak zorunda kalıyoruz. Başka bir deyişle bağrımıza taş basıyoruz.
Karar olur da kararsızlık olmaz mı? Tabii ki bir sürü konu var ki insan kararsız kalıyor bunu mu yapsam bunu mu yapsam? Böyle durumlarda muhakkak birilerinin düşüncelerine ihtiyacımız olur. Ha birde terzi kendi söküğünü dikemez deriz ya… Başkalarına gelince motor gibi çalışan beynimiz iş başa düşünce nedense hep tereddütte kalıyor. Bu gibi durumlarda yapacağımız ilk şey içimizden çıkıp kendimize üstten bakmaktır. Bunu yapabiliyorsak emin olun doğru olanı buluruz. Sadece kullandığımız at gözlüklerini bir kenara bırakıp hayatın tozpembe olmadığını görmemiz yeterli olur.
Kararsızlık çok kötü bir şey, insanı hem beynen hem fiziken çok yorar. Çoğu kez uykunuza mal olur bu. Ancak bu durumlarda her zaman en kötü karar kararsızlıktan iyidir sözünü kendimize rehber ederek işe koyulursak emin olun başarı kaçınılmaz olur. Zararın neresinden dönersek kardır.
Hayatınızda hep doğru kararlar almanız dileğiyle. Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba…