Ah Felsefe Ah! / Cemil Taşkıran

Şimdi üniversiteye geldim. Tarihçi olacakmışım. Kendimin değil başkalarının ayıklanmış malzemelerini savunacağım. Ne kadar bağnaz ve ne kadar düşüncesiz ve hep geriye yöneldiğim bir ortamdayım. Eskiden bir amacım vardı. Üniversiteyi kazanmak. Ve kazandım umutlarımın bittiği ve amaçsız kaldığım hayat başlıyor. Üniversitelerin ortamı –daha doğrusu benim üniversitem- içler acısı. Her gidilen noktada sırf duygularını ve zevklerini tatmin etmeye çalışan insan yığınları çevremde mevcuttur. Ceren’in bluzu ne güzel. Berk, saçların yine konuşuyor. Bilinçli olan birey bunu yapmaz.  Duyguların ve modanın esiri olan bir toplum içinde bulunmak acı veriyor ve burada diyorum ki; “Bir felsefe devrimi yapmak gerekir. Aristolar, Platonlar idareyi idareyi ele geçirmelidir. Yoksa topluluklar yakın zamanda insanlığa ait kavramları yitirecektir. Uyanıklar; ama farkında olmadan yaşıyorlar. Çünkü kendilerinin farkında değiller. Chat siteleri, sosyal paylaşım siteleri vb. lanetliyorum sizi. Neden insanların cesaretlerini kırıyorsunuz ve siz benciller neden cesur değilsiniz?
            Felsefe olmayan toplumlarda insanlar, sadece kendisini karşılayacak maddelere yönelirler ve materyalist kavramlarla içli dışlı olurlar. Sizi inkarcılar. Düşünmek ne güzel bir şey! İnsan sakin bir kafaya sahip ise Dünya’nın en tehlikeli silahına sahip olur. Hayatın içinde de hep ayıklanmış bir tercih bulunur. Bugün toplumun %80’inin düşünmeyen kitleler –dikkat edin kitlesiz zekaya bakın- ve bunların %20’sini ise onları yöneten, düşünen kitleler oluşturur.
            Toplumun düşünmesini yasaklayanlar başka toplulukların esareti altında yaşarlar.Çünkü bir toplumun niceliği (sayısı) önemli değildir esas olan niteliği (çalışan ve yetişen kaliteli insan) önemlidir.Ve bir toplum düşündükçe çalışır..
             Ve ben işte her şey benim için yaratıldı ve benim hizmetime sunuldu başkalarından bana ne her ne kadar sosyal olsak bile hayattaki mücadelemizi tek başımıza vereceğiz ve diğer nesneler yapacağımız için birer tamamlayıcı unsurlardır.
              Ah felsefe sen ne kadar güzel bir şeysin. Her şeyi sorgulayabilirim.Hayatı daha iyi anlamak ve onunla bütünleşmek istiyorsanız, düşünün kendinizi kaybetmeyin.Boş verin sanal alemleri !Onlar sizin duygularınızı ve aklınızı körelten bir hiçlikten ibarettir.
               Düşünmek kendinizi hissetmeniz ve ne oluğunuzu anlamaktır.Yaşayan ama ölü olanlar bunun farkında olamazlar.Bizi kendine bağlayan maddi ve manevi her şey dengede tutmalıyız ve hayatımızı aşk*, para, gereksiz tutkuların esareti altına sürüklenmemeliyiz.İnsanoğlu  düşündüğü müddetçe ve kendi kendine yetebildiği müddetçe zoolojik  skolanın dışına çıkar ve biz hayatta kalmak için ve hayat için sormamalıyız, kendimize ve evrene ait olduğumu bilip düşünmek için yaşamalıyız.
               İnsan önce düşündü ve insan oldu.Ancak düşünmeyince hayvanlar ona baktı ve o da hayvanlara baktıkça bakıyordu.
                       
*Tamamıyla hormonal ve bir anlık duygusal saçmalık

Tarifsiz Yazar