Kölenin Hukuki Statüsü / Esra Savga

13. yüzyıl köle pazarı, Yemen (Vikipedi)
Kölelik eski çağlara dayanan bir kavramdır. Özellikle İslamiyet gelmeden Arap toplumlarında yaygın olarak görülen bir durumdu. İnsanlar iki şekilde köle olabilirdiler; köle bir kadının doğurduğu çocuklar doğuştan köle olarak kabul edilirdiler. Burada önemli olan kadının köle olmasıydı erkeğin köle yada hür olması bu durumu etkilemezdi. Diğer kölelik durumu ise savaş esirliğiydi. Savaşlarda esir düşenler esir düştükleri ülkede köle kabul edilirdiler. Kölelerin hukuki durumlarına baktığımızda; köleler aile hukuku açısından eksik ehliyetli kabul edilirdiler. Köle olan kişi ancak efendisinin izniyle evlenebilirdi. Bunun sebebi evliliğin getirdiği mali yükümlülüğün efendiye ait olmasıydı. Efendi kölenin rızası olmadan da onu evlendirebilirdi. Efendinin bu hakkına velayeti icbar denilirdi. Ancak köle hürriyetini kazandığı zaman bu evliliği feshetme hakkına sahipti. Kölenin evliliğinde üç durum söz konusuydu. Köle bir kadın ve köle bir erkek evlenebilirdi. Bu durumda efendilerinin izni gerekiyordu. Erkek hür kadın köle olabilirdi bu durumda köle kadının efendisinin rızası gerekiyordu. Kadın hür erkek köle olabilirdi bu durumda ise evliliğin geçerli olması için kadının babasının bu evliliğe denklik noktasında itiraz etmemiş olması gerekirdi. Köle statüsünde olan koca boşanma konusunda tam ehliyetli olup efendisinin rızasını almadan boşanabilirdi. Kölenin miras hukuku açısından hakları ise; köle olanlara yakınları tarafından bırakılan miras köleye değil efendisine intikal ederdi.aynı zamanda köle olanda yakınlarına miras bırakamazdı. Köle yaptığı haksız fillerinden sorumluydu mala ya da cana verdiği zarardan köle sorumluydu. Kölenin malvarlığı bulunmadığı zaman bu zararı efendisi verecekti eğer efendisi bu zararı karşılamazsa zarara karşılık köleyi verirdi. Ceza hukuku açısından köleler için üç durum söz konusuydu. Had suçu[1] denilen İslam'da unsurları ve cezası belirtilen suçlarda köleler hür insanların aldığı cezanın yarısını alırdı. Mesela zina suçunda hür insanlar yüz sopa alırken köleler yarısını alırdı. Kısası gerektiren suçlarda ise köle hür insanların aldığı cezayı alırdı. Mesela adam öldürmede hür insanların aldığı cezayı alırdı. Tazir suçları hem had suçlarında hem kısas suçlarında eksiklik olması durumunda olur. Köle bu suçları işlediği zaman cezasını devlet başkanı belirlerdi. Devlet başkanı bu cezayı had ve kısas suçlarındaki örnek düzenlemeler ışığında belirlerdi. İnsan haklarının gelişmesiyle kölelik kavramı sona erdi. Günümüzde tüm insanlar insan hakları evrensel beyannamesine göre hür ve eşit kabul edilmektedir.
 ____________________

[1] Had suçu: islâm ceza hukuku terimi olarak hadler; "belirli bazı suçlara İslam'ın tayın ettiği cezalar" dır. bu cezayı gerektiren suçlar beş tanedir: zina, hırsızlık, içki içmek, kazf (namuslu kadına zina iftirası) ve yol kesme hırabe.

Yararlanılan Kaynak:  M. Akif Aydın, Türk Hukuk Tarihi