Buket Uzuner Hakkında Elifik Bilgi / Elif Soykan

Buket Uzuner'i çağdaş bir filozof olarak nitelendiremezsiniz çünkü çok fazla yeni bir şey atmaz ortaya.Bir avuç farklı düşünenin düşüncelerini benimser ve çağdaş bir Türkiye ümidindedir.Kardeşlik,eşitlik,özgürlük,kadın-erkek eşitliği-eşitsizliği bolca mevcuttur kitaplarında.

Cinsellikten,aileden,eşcinsellikten bahseder ama bu konuları fazlaca irdelemez.Çünkü irdelenmeye değecek kadar farklı ve tabusal bulmaz.
Bilim-kurguya meraklı olsa da son zamanlar da daha çok güncel ve siyasi içerikli konulara yönelmiştir.Aşkın her türlüsünü çok sever ve aşkın yalnızca bir kadınla bir erkek arasında olmayacağını çok iyi bilir.
Şaşırtmayı sever.Dili çok akıcıdır.Kitapları çok kolay okunur.Nasıl okuduğunuzu; hatta okuduğunuzu bile anlamazsınız.Eleştirmenler tarafından kitapları kolay okunduğu için hep eleştirilmişitir.Evet,kitapları çok kolay okunur ama o kadar zor unutulur ki...ya da unutulmaz!
'' Gümüş Yaz Gümüş Kız'' isimli kitabının ilk sayfalarında,gümüş saçlı,altın madeninden nefret eden nineyle torununun hikayesi anlatır ve kitabın bir otobiyografi kitabı olduğunu anlamanız imkansızdır.Bu kitapta Buket Uzuner'i seversin hem de çok seversin.Ya da sırf sosyalist diye,klasik değerlere karşı çıkıyor diye hatta belki kedileri seviyor diye, hatta daha da abartıp Nazım Hikmet'i seviyor diye hiç sevmeyebilirsin.
Kitaplarında albeni ve albenili kelimeleri çok sık kullanır.Kendine güvenen ,ne istediğini bilen insanın çekici olabileceğine inanır.
''Kumral Ada-Mavi Tuna''isimli kitabı en beğenilen kitabıdır. Buket Uzuner'i tanıyan-tanımayan,seven-sevmeyen bu kitabın namını duymuş;sırf bu yüzden okumuş ve onun hakkında hiç bir şey bilmemesine, diğer kitaplarından haberi olmamasına rağmen(bırakın okumayı) sırf' ''Kumral Ada-Mavi Tuna''çılgınlığı nedeniyle imza günleri,söyleşisi,konferansı nesi varsa hepsine katılmıştır.
Buket Uzuner'in kitaplarını okurken kitabın tam orta yerinde hiç beklemediğin bir yerde yıllardır düşündüğün,desteklediğin ama bir türlü kısaltıpta slogan haline getiremediğin bir düşünceye mutlaka rastlar,sonra kitabı bir köşeye bırakıp dayanamayıp dans etmeye başlarsın.
''Yolda''isimli kitabının ilk cümlesi; 'İnsanların tarihten bugüne yapmaktan en çok zevk aldıkları fiziksel etkinliklerin başında seks ve danstan sonra seyahat etmek gelir.' gibi bir şeydir ve bu düşünceyi şiddetle desteklemekteyimdir. Kendisi de zaten seyahat ve demiryolları aşığıdır.
''Ayın En Çıplak Günü'' isimli kitabında sevgilisiyle ruhları değişen - aslında bedenleri demek daha doğru olur - adamın yaşadığı ilk regl dönemi, ''İki Yeşil Susamuru'' isimli kitabında Nil'in ilk cinsel deneyimi, ''Kumral Ada - Mavi Tuna'' isimli kitabında Tuna'nın; Ada'nın anne ve babasının küvetteki cinsel fantezilerine şahit olması ve Tuna ile Ada'nın çırılçıplak küvete girerek onları taklit etmesi ve yine aynı romanda genç askerin parmağındaki yüzüğe bakarak bir kaç ay sonra evlenecek olduğu için yaşayacağı ilk cinsel deneyimin heyecanını duyması, ''İstanbullular'' isimli kitabında Ayhan'ın Belgin için; ''Taş gibi memeleri ve bembeyaz bedeniyle benim yatağımda yatıyor benim kadınım'' (her ne kadar böyle bir erkeğin bir kadın için veya bir kadının bir erkek için kurduğu sahiplenici cümlelerden hiç hazetmesemde) demesi ve daha bir çokları akla öyle kazınır ki... Unutmak imkansızdır. Çünkü,yaşamışsındır onları, okumamışsındır. Deneyimin olmuştur senin! Ve belki de bu yüzden unutamazsın!
"İstanbullular'' isimli kitabında mini etekli bir gazeteciyle Amerika'da okuyan başörtülü bir üniversite öğrencisinin bir takım zorunluluklar nedeniyle kol kola yürümesinin çok büyük bir etki yaratacağını düşünmesi beni hayal kırıklığına uğratmıştır.
''Uzun-Beyaz-Bulut Gelibolu'' isimli romanında Ali Osman ve Viki'nin aşkını çok iliştirilmiş bulsam da severim.
''Kumral Ada-Mavi Tuna''isimli kitabında çok büyük bir aşk yaşamalarına rağmen Ada ve Tuna'nın yetişkin hayatlarında bir kez bile sevişememiş olmaları ve ''İki Yeşil Susamuru''isimli kitabında Nil ve Teoman'ın aşkının sonu olmaması ileri derecede canımı sıkmaktadır.
''Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları''isimli kitabında sırf siyah saçlı olduğu için Avrupa'da nasıl ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü anlatır ve kitabı okumayı bitirir bitirmez gidip saçlarını kömür karasına boyamak gelir içinden."
1993 Yılında YUNUS NADİ ROMAN ÖDÜLÜ'nü kazandığı ''Balık İzlerinin Sesi'' isimli bilim-kurgu romanı vardır bir de.Anormallerin, A-NORMALLERİN hikayesini anlattığı. Başrollerinde Afife Piri ve Romain Gray'in olduğu.
Bir çok ressamı, filozofu, bilim adamını bir araya getirdiği ve bitirdikten sonra kendini şiddetle bir yerden aşağı bırakma gereksinimi duymana neden olan o ne olduğu belirsiz ve özgürlüğünü yakalamak adına müthiş deneyimler yaşamana neden olan o müthiş kitabı.
Buket Uzuner; enerjik, neşe dolu, özgür düşünebilen, sevecen, zeki bir kadındır. Onu en iyi kitapları anlatır. Yazmasa yapacak bir şeyi olmayanlardandır.
BUKET UZUNER: TANIMLANAMAYAN İNSAN...
ŞİDDETLE TAVSİYE ETTİĞİM BUKET UZUNER KİTAPLARI 
1.AYIN EN ÇIPLAK GÜNÜ
2.BİR SİYAH SAÇLI KADININ GEZİ NOTLARI
3.BALIK İZLERİNİN SESİ
4.KUMRAL ADA-MAVİ TUNA
5.GÜMÜŞ YAZ-GÜMÜŞ KIZ
(Diğerlerini de tavsiye ederim ama bunları şiddetle)






Buket Uzuner' in İstanbul' u (TRT 2'de yayınlanan röportajdan bir kesit)