Gerçek Demokarasi Ne Demektir?-Cemil Taşkıran

Sözcüğün tarihi eski Yunan devirleri olan m.ö 6 ve 7 yy'lara kadar gitmektedir. Halk gücü anlamına gelen demokrasi, çağlar boyunca değişik düşüncelere konu olmuştur.
Bir toplumda demokrasinin işlevi olması için o toplumun öncelikle ekonomik açıdan gelişmiş olması gerekir. Çünkü devletler güçlü oldukları sürece kendi toplumuna demokrasiyi yansıtır. Ancak demokrasi geri kalmış toplumlarda baskıcı bir yönetimle eşdeğer olur ve toplum içinde belirli hakların kısıtlanmasına ortam hazırlar. Demokrasi bu yönde her ne kadar olumsuz tepkilere maruz kalsa bile baskıcı ve otoriter yönetimlerde bu doğal bir uygulamadır. Çünkü bir topluluk sınırları içinde birden çok fikir akımı olmaktadır. Bu fikirlerin çatışması bireyleri çatıştırır, devleti zayıf duruma sürükler. Bu durumda yöneticiler fikirlerin sadece duruma uygun olmasına bakmakta ve ona göre değer vermektedir.
Toplumların kısmi bölümü fonksa haberdardir. Bunu uygularken hukuk kavramları çerçevesinde hareket ederler. Ancak her şey demokrasi adına yapılmaz. Tüm bireyler için sorumlu bir demokrasi anlayışı mevcuttur ve bu durum toplumun değer yargılarıyla uyumlu olmalıdır. Devlet ise demokrasi kavramına önem verip halkı adına destek çıkmalı ve onu hukuklar sentez bir kurum haline getirmelidir.
Demokrasi, ancak kendisi için uygun koşullarda ve durumlarda var olur. İnsanların bir ortak sözleşmesidir. Her kişi görevini en iyi şekilde yerine getirdiği taktirde toplum içinde demokrasi kavramı hakettiği yer bulur. Toplumun normlarına uygun, gelenek ve göreneklerle uyuşan, genel kitleye hitap eden ve fikirler arasında çatışmaların yerine uzlaşının sağlanmasının da ön aracı olmalıdır. Çoğunluğun görüşlerine değer verilirken azınlıkların da görüşlerine destek cikilmali ve ortak fikirlere yansıtılmalıdır. Her şey demokrasiyle şekillenir ve değer verildikçe gelişir.
Cemil Taşkıran