Sanatın Tarihine Kısa Bir Bakış / Ebru Çolak

Sanatın nasıl doğduğu ortaya çıktığı günümüzde hala bilinmemekte ancak kabul edilen görüş sanatın insanla birilikte var olduğudur. Peki ilk sanat eserleri dediğimiz ilkel dönemde yapılan çeşitili heykel ve resimler gerçekten birer sanat eseri düşüncesiyle mi yoksa bir ihtiyaç sonucu mu yapıldılar
Uzak geçmişteki insanların günümüzde bile hayranlık uyandıran bu eserleri yapmaya iten neden neydi?Mağara duvarlarına yapılan resimler, tahta üzerine müthiş bir ustalıkla oyulmuş figürler..Peki tüm bu eserler güzellik, estetiklik duygusuyla mı yoksa bir ihtiyaç sonucu mu ortaya çıktılar herhalde geçmişteki atalarımız zar zor ulaşılan mağara derinliklerine sanat yapmak amacıyla girmemişlerdir. Mağara duvarlarında bulunan ve canlı gibi duran bu mağara resimleri ilk bulunduklarında arkeologlar bunların o dönemin insanları tarafından yapıldıklarına inanamışlardır. Ancak yapılan araştırmalar bu resimlerin onları çok iyi tanıyanlar tarafından yapıldığını ortaya koymuştur. Bunlar imgenin etkisi inanışının en eski örnekleridir.Belki de bu insanlar yaptıkları hayvanların resimleriyle avın iyi geçeceğine inanmışlardır. Ya da ilkel kabilelerin ayinlerde kulandıkları ilginç maskeler de imgenin etkisine güzel bir örnektir. Avdan önve takılan bu maskelerle hayvan kılığına girerek avın başarılı geçeceğine inanıyorlardı. Aynı şekilde heykeller ve yapılan diğer eserler de öyle. Bu eserlerin hangi amaçlarla yapıldıklarını anlamadan geçmişin sanatını da anlayamayız. Dolayısıyla bunları salt sanat yapıtı olarak değil belirli görevleri olan nesneler olarak algılamalıyız. Ve ilkeller için sanat istenilen etkiyi yaratmadır yani imgelerin gücüne duyulan inanıştır onların sanatına etki eden. Bir kabileye ait üzerinde birsürü figür bulunan bir tahta parçası bize ilginç geliyor olabilir ancak oradaki her bir figür anlamı vardır ve bu sadece o kabilenin inanları tarafından bilinir.
Dolayısıyla uzak geçmişte yapılan bu birçok sanat eserinin anlamı bu acayip geleneklerle bir anlamı olmasından ileri geliyor.Ve bizim bugün saant olarak nitelendirdiğimiz ama yalnızca imgelerin, dönemin inanışının ürünü olan bu eserleri anlamak için onlarda var olan hikayelerle birlikte anlamayı unutmamalıyız.