Osman Sınav'la Sohbet / Ahmet Yetkin

Yedi renkli göl olarak bilinen Eğirdir gölü, son haftalarda 8.rengiyle tanıştı ve bu rengini çok sevdi. TRT1 ekranlarında gösterimi devam eden "Sakarya-Fırat" dizisinin yönetmeni Osman Sınav la, dizi çekimi için bulunduğu Hastanemiz Toplum Sağlığı departmanında bir saate yakın sohbet etme fırsatına eriştik. Dizinin gelecek hafta yayınlanacak bölümünün bir kısmında Hastanemiz kısmen de olsa mekan olacak. Çekim için hazırlıklar yapılırken, yönetmen Osman Sınav ı Sağlık Grup başkanımız Dr Nazif Aydın ve Hastane Başhekimimiz Op.Dr İbrahim Etli ile içten, samimi bir sohbet ederken buldum. Boş başak dik dururken, olgun ergin başak ise başını eğermiş. Yönetmenimizi görünce ilk intibam bu oldu. Türkiye sinema sektöründe kelimenin tam anlamıyla bir "Marka" olan Osman Sınav ağır başlı, mütavazı bir edayla sohbetin gidişatına göre sinema ve hayata dair paylaşımlarda bulundu bizimle.Eğirdir i tanıdıkça hayranlığının arttığını, projelendirme ve tanıtım yapılırsa İsviçre gölleri gibi yıldızının parlıyacağından şüphesinin olmadığını ifade eden Sınav, değerlerimizi kullanmayı, tanıtmayı ve pazarlamayı bilmiyoruz diyerek acı gerçeğimizi yüzümüze vurarcasına hatırlattı. "Osman Sınav" Sadece bir isim değil, işini ciddiye almanın,ülkesine, halkına tutkuyla sarılmanın, halkından kahramanlar yaratmanın, aynı halkı, yaptığı dizi ve filmlerle(Ekmek Teknesi,Sakarya-Fırat, Deli yürek, Miras,Pars, Süper Baba, Kurtlar Vadisi ) ekran karşısına toplaya bilme başarısını gösterebilmenin, teslim olmamanın, öz değerlerinden beslenmenin, Anadolu insanına kendisini keşfetmesinin önünü açmanın ismidir. Nev-i şahsına münhasır bir karekter olan Osman Sınav bu kutsal toprakların yetiştirmekten mutluluk duyduğu yapımcı, yönetmen olmanın ötesinde tam bir sanatçı.Süleyman Demirel Üniversitesinde öğrencilere seminer verirken "Kendinize model olarak "Atatürk" ü alın gerisi teferruattır" dediğini hatırlatan Sınav, Atatürk e sahip olmanın önemimin yeteri kadar anlaşılamadığının altını çizdi. Hatırlarsınız filimlerinin başlangıcında şöyle bir ifade vardır; "Bu, bir Osman Sınav yapımıdır!". Bu ibareyi gören kişi iyi bir film gözlemcisiyse, gönül rahatlığıyla, birşeyler kazanacağından emin bir rahatlıkla o filmi izler. Bazı yönetmen ve yapımcılar vardır, yaptıkları bir kaç iyi film dışında üretken olamazlar ve tabir i caizse saman alevi gibi kısa bir süre parlayıp sonrasında sönerler. Ama söz konusu olan Osman Sınav ve filimleri ise bundan sözetmek abesle iştigaldir. Usta yapımcı el attığı bütün filmleri mumyalamış, ölümsüz kılmıştır adeta. Bunun sebebini sorduğumuzda. "Halkımdan besleniyorum, konumu ve kahramanlarımı onlardan seçiyorum. Onlar o denli büyük bir hazine ki iyi bir sarrafın elinde işlenirse, içinde onların ve öz değerlerimizin olduğu her iş tutar." Başarının mimarı "Benim!" diyenlere inat, halkını gösteren gölgedeki kahraman, geri kalmamızın sebebini şöyle açıklıyor; "Her işi iyi yapıyoruz fakat, bunun yanında, o işi daha iyi, en iyi yapmanın yollarını aramıyoruz. Sabır sorunumuz var. Hayel kuruyoruz, fakat o hayele ulaşmanın tüm yollarını zorlamıyoruz. ( Önünde ki çay bardağını gösterip) Kaliteli çay üretip bırakıyoruz. Bunu daha ileriye götürmeyi, kalitesini artırıp tüm dünyaya pazarlamanın yollarını aramak yerine, onu bırakıp kahve işine giriyoruz. Tabiatıyla herşey yarım, akim kalıyor. Hayel kurup, kurduğu hayeli gerçekleştiren Atatürk gibi bir kahramanımız var. Ama biz çabuk sıkılıyoruz, sorunumuz bu."Çektiğiniz filimler yurt dışından talep görüyormu?"Biz Kurtlar Vadisi nin ilk bölümlerini Kazakistan a her bölümünü cüzzi bir ücretle (100 Dolar) pazarladık. Defalarca yayınlanmış. Yayınlandığı vakitler sokaklar boşalmış. Bir zaman sonra oraya gittiğimizde bizi karşılamaya gelenlerin coşkusunu, yarattığı izdihamı kelimelerle anlatmamın mümkünatı yok. Bizim pazarımız Osmanlı coğrafyası olmalı. Onlarla ortak değerlerimiz çok. Öyle ki son dönemde yapılan kaliteli dizilerin bu coğrafya da tutması beni haklı çıkarıyor. Bunu yıllar önce farkedip bu yolu açan bizleriz."Deli Yürek dizisinde her kesime hitap eden bir karakter var. Mesela ben "Kuşçu" yu unutamam. Bu karakterleri nasıl belirliyorsunuz.?" Bir kaç kişi etrafında dönen filimlerden ziyade, toplumun tüm kesimlerini temsil eden karekterleri biraraya getirmek tarzım. Mesela o kuşçu karakteri o kadar tuttu ki, bir ekol oldu. Artık neredeyse tüm dizilerde bir kuşçu muadili var. Örnek oldu bir yerde."Atatürk gibi bir değerimiz varken, neden hala eli yüzü düzgün bir Atatürk filmi yapamadık. ?"Bunun için çok büyük bir bütçe lazım. Bunun yanında bu bütçenin fazlasıyla karşılanabilmesi için yurtiçinin yanısıra yurt dışı bağlantılarının kurulması ve bu filmin tüm dünya da gösterilebilmesinin altyapısının hazır bulunması gerekli. Bunları sağlamakta, bugünkü şartlarda haliyle zor."Osman Sınav a üst üste bir hayli soru sormuş olmalıyım ki; "Bu soruları sormak için İstanbul da benden randevu bekliyen o kadar gazeteci var. Sen bu kadarıyla yetinmelisin. Ben sohbet sanıyordum, sen işi röportaja çevirdin. Bunun için randevu almalıdın!" diyerek gülümseme eşliğinde sitem etti. Ben de cevaben "Burası taşra, sizin gibi mesleğinde duayen bir sanatçıyı 40 yılda bir bulmuşken, çok soru sormamı hoş görün. Bir daha sizi ömrü hayatımda bir daha nasıl görürüm buna imkan var mı?" deyince; "Sana kimseye vermediğim bir sırrımı vereyimmi, yaptığım filimlerin tutmasınn, beğenilmesinin en büyük sebebi, bütün hepsinin temasının Adalet olmasıdır. Bir toplumu yükselten adaletin iyi işlemesi, batıran da adaletin eşit dağıtılmamasıdır. Bütün dünya da ki sorunların temelinde bu yatar."                                                          
                                                                      *  *  *
Osman Sınav la sohbetimiz ben yaşadıkça benimle birlikte yaşıyacak. Ben kendi adıma çok ders çıkarttım. İnternette dolaşırken Osman Sınav ın severlerinin oluşturduğu fan sitesinde onunla yapılan daha geniş bir röportaja rastladım. Bu röportajı sizlerle paylaşmaktan haz duyarım.                                                                
*   *  *