Tarih Nedir / Cemil Taşkıran

"Tarih nedir ne işe yarar ve milletlerin hayatındaki rolü nedir?" diye bir soruya cevap vermek göründüğü gibi kolay değildir. Aslında tarih, kısa bir tanımla geçmişin bilimsel anlamda her yönüyle incelenmesidir. Zaman geçtikçe yapılan her şey tarih olur ve tarih, yürürken geride bıraktığımız her şeydir. Peki tarihi tarih yapan nedir? Tarihi tarih yapan kesinlikle tarih olamaz ona hayat veren anılmaya değer konuma getiren tarihçidir. Çünkü tarih olgulara dayalı bir süreçtir ve bu olgular tarihçi sayesinde canlanır. Yani tarih, tarih, tarihçi ile olgular arasında kesintisiz bir karşılıklı etkileşim süreci, bugün ile geçmiş arasında bitmez bir diyalogdur.
Tarih, doğrulanmış bir olgular kümesidir. Olgu çuvala benzer içine bir sey koymadıkça dik durmaz. Ancak bizim okuduğumuz tarih, doğrusunu söylemek gerekirse hiç de olgusal değildir. Bir dizi kabul edilmiş yargılardan ibarettir. Tarihçinin üstünde çalıştığı geçmiş belli bir manada bugün halen yaşayan bir geçmiştir ve geçmişteki bir eylemin ardında yatan düşünceyi tarihçi eğer anlamazsa o tarih ölüdür. Bu nedenle tarih, üzerinde çalışan konu ile tarihçinin zihninde ortaya çıkan bir süreçtir.

Avrupa'da gelişme ve ilerleme süreci ilk olarak geçmişin araştırılıp iyi bir şekilde anlaşılmasıyla ortaya çıktı. Aydınlanma devrine giren Avrupa, bireyselciliğe önem vererek devrim yapmıştır. Kendisini tanıyan ucmayan birey, Rönesans'tan sonra sanayi devrimi, Fransız İhtilali gibi büyük olaylara ortam hazırlamıştır. Türkiye'de tarih anlayışı ise Milli Kurtuluş Savaşı'ndan sonra canlanmıştır.
Tarih, kesinliğe dayanan bir bilim değildir ve her yeni bilgi mevcut olan diğer bilgiyi değiştirir. Bu yüzden tarihte düşünceler önem arz eder. Elde edilen bulgulardan ve olgulardan ziyade tarihçinin tarihe verdiği yorum ve şekil daha önemlidir. Nietzsche'ye göre, "Bir görüşün yanlışlığı ona karşı çıkmamız için bir neden değildir. Sorun onu ne ölçüde hayatı sürdürücü, hayatı koruyucu hatta türleri geliştirici olduğudur." sözüyle yukarda anlatılan fikre açıklık getirmektedir.
Geçmiş zamanlarda toplumlarda millet bilincinin yerleşmediği süreçlerde insanlar kendisini himaye eden devletlere veya imparatorluklara karşı hoşnutsuz olmuşlar. Tarih ile milli bir şuur kazanan insanlar artık tek çatı altında birleşerek dıştan gelen her türlü tehdidi engellemeye çalışmışlar. Bizler ötekiler için neysek ötekiler için de biz oyuz ve toplumların birbirlerine karşı her zaman üstünlük mücadeleleri olacaktır.
-----
Kaynaklar:
Edward Hallett Conn, Tarih Nedir, Çeviren: M. Gizem Öztürk, Istanbul, 1996
Mustafa Öztürk, Tarih Felsefesi, Elazığ, 1999
Özlem Doğan, Bilim, Tarih ve Yorum, Istanbul, 1998